Kamil Süren

 Sayın Okurlarım; bugünkü yazımda, yaşamakta olduğum İzmir’de yaşadığımız en büyük sorunlardan biri olarak gördüğüm çevre temizliği ve hijyen konusuna yer vermek istiyorum.

  Sözlerime başlarken ilk olarak değinmek istediğim husus, liyakatsizlik mi desem, yoksa ekonomik çıkmazlık içinde kalan belediyelerin hizmetlerini yürütememesi mi desem!!!! Siyasette fanatik takım tutar gibi siyasi parti tutmanın sonunda halk olarak yaşadığımız, belediyecilik alanında halkın yeterli hizmet alamaması sonucunda sağlık, temizlik ve görsel anlamda çok büyük çaresizlikler içinde mağduriyet yaşamaktayız. Yaklaşık 3- 4 aydan daha uzun süredir İzmir ilinin muhtelif belediyelerinin hizmet sektöründe işçisiyle ve personeliyle maaş ve sosyal haklar konusundaki anlaşmazlıkları sonucunda özellikle temizlik konusunda sınıfta kaldı diyebiliriz. Sokaklar ve ana arter caddelerde, özellikle de İzmir ili Buca ve Konak ilçelerinin her tarafının, özellikle de otobüs durakları yakınlarında bulunan çöp konteynerlerinin aylardır yeterince boşaltılmaması sonucunda sokaklar, ana arter caddeler, Alış Veriş Merkezleri önleri, turistik bölgeler ve otobüs durakları çöp şehir durumuna gelmiş, ağır kokular halkın tepkisini çekmektedir. Bu durum önümüzdeki dönemde halkın CHP’ li belediyelere kırmızı kart göstererek başka adaylara yönelmesine neden olacaktır. Takım tutar gibi parti tutmak sözüme ne alaka diyebilirsiniz, ancak; özellikle yerel yönetimlerin belirlenmesi halk olarak direk hizmet aldığımız kurumlar olup, aman şehrimizi Adalet ve Kalkınma Partisine kaptırmayalım ve  CHP olarak sahiplenelim görüşü sonrasında bu pis kokulara, çöp görüntülerine o ilçede, ilde yaşayan halk olarak çekmek zorunda kalıyoruz. Amacım Cumhuriyet Halk Partisini kötülemek değil, yapıcı olarak eleştirmektir. Bölgemizdeki diğer illere baktığımızda Aydın, Denizli ve Muğla illeri temizlik hizmeti konusundaki örnek olunacak çalışmaları ile takdir toplamaktadır. Daha önce yaşadığım Aydın ilinde her gün düzenli olarak çöp konteynerlerinin boşaltılması, sokaklarda sabahın erken saatlerinde semtlere, mahallelerde görevlendirilmiş Efeler Belediyesinin temizlik görevlileri sokakları pırıl pırıl yapmakta, aynı şekilde Denizli Belediyeleri de hizmette sınır tanımaz çalışmalarıyla halkın beğenisini almaktadır. Pamukkale Belediyesi de, aynı Efeler Belediyesinde olduğu gibi yazın en sıcak saatlerinde dahi çöp toplama ve sokak/ caddelerin temizlenmesi konusundaki hassasiyetleri halkın beğenisini almaktadır. Dikkat ederseniz bu konuda siyasi parti kimliğinden çok görev yapan Belediye Başkanı ve ekibinin görev ciddiyeti ve çalışmaları ön plana çıkmaktadır. Aydın, Muğla ve Denizli Belediyeleri malumunuz Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanlıkları ile yönetilmektedir. Bu konuda başka bir örnek vermek gerekirse de Adalet ve Kalkınma Partisine bağlı Sakarya ili merkez ilçeler olan Adapazarı, Erenler ve Serdivan ilçelerinde de çöp konteynerlerinin temizliğine ve sokakların temizlik konularına yeterince önem verilemediği gibi benzer sorunlara geçmiş dönemde tanık oldum. Yani yine söylüyorum ki, yerel belediyecilik konusundaki tercihler siyasi partilerin kimliğine değil, belediye başkan adaylarının liyakatine bağlı olarak tercih edilmelidir. İlla ki AKP’li olmasında yine CHP’ de olsun diye bu adaya veya şu adaya oy verelim demektense başka siyasi parti adaylarının da liyakati dikkate alınarak seçim yapılmalıdır.

   Ayrı bir sorun ise, susuzluğun kapıda olduğu ve iklim krizi yaşadığımız günümüzde, düzenli olarak su kesintilerinin uygulanmakta olduğu belediyelerde denetimsizliklerin sonucunda araç yıkama istasyonları, akaryakıt istasyonları ve özellikle zengin kesimlerin ikamet ettiği yazlıklarda, villalarda, sitelerde bahçıvan olarak görev yapan şahısların villa bahçesini bilinçsizce sulama çalışmalarında sokaklara akıtılan tonlarca suyun hesabı soruluyor mu? Dikkat çektiğim bu bölgelerde sokaklarda patlayan su borularının kısa zamanda onarılmaması sonucunda saatlerce, hatta gün boyunca akan suların hesabını kim verecek? Tasarrufun sürekli orta kesimlerdeki vatandaşlardan beklemek çok büyük haksızlıktır. Belediyelerin ilgili birimlerinde denetim personeli ile temizlik ve hoyratça kullanılan su denetimlerinin hassasiyetle uygulanması sonucunda sanırım daha güzel bir şehir, daha kısıntısız bir su varlığı ve partisini yücelten, halka yeterli hizmeti sağlayan bir belediyeciliği temin etmiş oluruz.  Saygılarımla       13.09.2025

                                                                                                                                         KAMİL SÜREN

                                                                                                                                  HALKIN SESİ AJANS09